M.Ö. 1500 yıllarında Uzakdoğu'daki Çin yazısıyla birlikte Mısır hiyeroglif yazısı ve Sümer kaynaklı Babil çiviyazısı dünyadaki en önemli yazılı dillerdi. Hepsi de müthiş karmaşıktı ve günümüze kadar da öyle kaldılar.
Mısırlılar ile Babilliler arasında Akdeniz'in doğu sahillerinde yaşayan Kenaniler vardı (veya Yunanlıların verdiği isimle Fenikeliler). Bu halk diğer faaliyetlerinin yanı sıra Mısırlılar ile Babilliler arasında aracı görevi gören tüccar bir halktı. Bu tüccarların hem Mısır hem de Babil dilini bilmesi gerekiyordu ve bu da gerçekten zor işti.
Bir gün adı bilinmeyen bir Fenikelinin aklına kullanılan dili basitleştirmek geldi. "İnsanların dili konuşurken çıkardıkları ortak seslerin her birine neden ayrı bir sembol verilmesin?" diye düşündü. Böylelikle bu ses sembollerini kullanarak her dilden her sözcüğü yazmak olanaklı olacaktı. Ses sembolleri aslında Mısırlılar tarafından kullanılmıştı; fakat aynı zamanda heceler ve sözcükler için de korudukları semboller vardı. Fenikeli mucit yalnızca ses sembollerinin kullanılmasını ve sözcüklerin bunlardan kurulmasını buldu.
Bu koleksiyonun ilk iki sembolü aleph (genelde büyükbaş hayvanlar için kullanılan sembol) ve beth (genelde ev için kullanılan sembol) idi. Sonunda bunu benimseyen Yunanlılar için semboller alfa ve beta oldu. Hâlâ bu semboller sistemine alfabe diyoruz (ingilizcesi alphabet).
İlk olarak M.Ö. 1500 yıllarında kullanılan Fenike alfabesi, yazmayı ve okumayı kolaylaştırarak yazıda bir devrim yarattı. Böylece okuryazarların sayısı da arttı. Görünüşe göre insanlık tarihinde yalnızca bir kez gerçekleştirilen tek keşif budur. Alfabe bağımsız olarak başka hiçbir toplum tarafından icat edilmemiştir. Günümüzde kullanılan tüm alfabeler bu ilk Fenike alfabesinden kalmadır.
"Alfabe"nin Kökeni
- AgnostikBey
- Mesaj Panosu Yöneticisi
- Mesajlar: 356
- Kayıt: Cmt Eki 03, 2015 8:44 pm
- Görüş: Agnostik
- Edilen Teşekkür: 251 kere
- Alınan Teşekkür: 216 kere
"Alfabe"nin Kökeni
"Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır." Mustafa Kemal Atatürk
- Kurnaz
- Mesajlar: 55
- Kayıt: Cum Nis 15, 2016 6:03 pm
- Görüş: Monoteist
- Edilen Teşekkür: 23 kere
- Alınan Teşekkür: 17 kere
Re: "Alfabe"nin Kökeni
► Show Spoiler
Bunu da gördükten sonra hak vermemek elde değil.
Fakat daha doğuya gidince daha farklı alfabelerle karşılaşıyoruz(Çin). Bunlarla ben bir ortaklık göremiyorum. Bunlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Bağımsız olarak ortaya çıkma ihtimalleri yok mu?
عليها تسعة عشر
- AgnostikBey
- Mesaj Panosu Yöneticisi
- Mesajlar: 356
- Kayıt: Cmt Eki 03, 2015 8:44 pm
- Görüş: Agnostik
- Edilen Teşekkür: 251 kere
- Alınan Teşekkür: 216 kere
Re: "Alfabe"nin Kökeni
Farklı düşünceler mevcut ancak Uzakdoğu dillerinin çoğunun oluşumları itibariyle hala simgesel grafiklere dayalı olmasının etkisiyle hiyeroglif mantığına/mekaniklerine yakın duruyorlar. Mesela Çin dilinde her kelime için farklı bir karakter var; yani ses temelli değil de kelime kalıplarıyla düşünüyorlar denilebilir. Üzerinde etraflıca düşünmemiştim hiç.
örneğin,
https://tr.wikipedia.org/wiki/Çince_karakterler
örneğin,
https://tr.wikipedia.org/wiki/Çince_karakterler
"Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır." Mustafa Kemal Atatürk
“Sosyal Bilimler” sayfasına dön
Kimler çevrimiçi
Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir